10 Ağustos 2018 Cuma



Beni artık görmeyeceksin, sesimi duymayacak, tenime dokunamayacaksın.
Zamanla sana derinlikle baktığım gözlerimi unutacaksın, gülümsemem silinecek hafızandan, sesim, yüzüm sonra belki de.
Verilmiş tüm sözler unutulacak, hayaller unutulacak, yeminler unutulacak.
Bir başkasıyla başlayacaksın aynı hikayeye, bir başkası dokunacak sana, bir başka derinlikle bakacak sana.
Onunla kuracaksın aynı hayalleri, birbirinize sözler vereceksiniz.
Gün gelecek, hiç olmamışım gibi unutacaksın beni, hiç sevmemişim gibi değersizleşecek sana verdiklerim, hiç biz olmamışız gibi.
Sana beni hatırlatacak tek birşey kalacak.
Her unuttuğunda, kulaklarında çınlayacağım…
“Keşke şuan yanımda olsan işte tamda tamda şuan da..” diyecek “ Göksel”
Aklına geleceğim, radyonun frekansını değişeceksin..
Onunla bir cafe de otururken birgün, sohbetinizin en keyifli anında

Vazgeçtim yana yana seni sevmeyi ağır ödüyorum..
En savunmasız, en kırgın bir anında..
Birgün gitsen bile hatıran yeter. Diye fısıldayacak.
Geçer diyeceksin sonra, daha öncekiler gibi bu da geçer.. 
Beni her unuttuğunu zannettiğinde;
“ Üzülmedin mi kalbimi çarpıp çıkarken “ diyerek hatırlatacak.
Benden kaçtıkça, ben de kaybolacaksın..
Vicdanında sızlayacağım, merak edeceksin beni.
Tam arayacakken beni;
“ Ama evliyim O’nun değilim.. ” diye vuracak yüzüne.
Yüreğine batacağım, orada bir yerde hep olacağım.
“Adı bende saklı..” diyeceksin.
“ Çünkü ben gerçekten gidersem varlığımın ve yokluğumun ne demek olduğunu çok iyi öğretirim” 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder